BAL SATIŞLARIMIZ BAŞLADI!

asia’s honey asya bal olarak ailemiz ve sevdiklerimizin de tükettiği balı, kontrollü üretim tekniği ile üretmekteyiz. Arıların üreme, bal yapma ve kışa hazırlanma faaliyetlerinde çoğunlukla gözlemcilik yapıyoruz. Müdahale edilmesi gerektiğinde önleyici, koruyucu, besleyici veyahut tedavi edici dokunuşlarda bulunuyoruz.

Arılara şeker veriyor muyuz? Evet, erken ilkbahar ve sonbaharda arılara şeker şurubu veriyoruz.

Erken ilkbaharda şurup veriyoruz çünkü İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan arılarımız uzun kış aylarında yiyecek stoklarının azalması nedeniyle ya açlıktan ölüyor ya da nüfuslarının büyük bir kısmını kaybediyorlar. Yaklaşık olarak mart ayı gibi bahara çıkan ve zayıflamış olan kolonilerin bal toplayabilmeleri için bal akımı günlerine kadar beslenmesi ve güçlenmesi gerekiyor. Bulunduğumuz bölgede yaklaşık olarak 15 Haziran-30 Ağustos tarihleri arasında yağış miktarı ve sıcaklıklara bağlı olarak yıldan yıla farklı günlerde olan takriben 20 günlük bal akımı oluyor.

Arılarımızın yaşamalarını ve üremelerini sağlamak ve bal akımı günlerine güçlü koloniler ile girebilmek için henüz BAL STOKLAMA BAŞLAMADAN şeker şurubu ile besliyoruz.

Besleme döneminde arılara stok yapacak şekilde şurup vermemeye özen gösteriyoruz. Olası bal akımı başlangıç süreci olan 15 Hazirandan yaklaşık 2 hafta öncesinde şekerle teşvik şuruplamasına son veriyoruz. Arılar verdiğimiz şeker şurubunu bal gelmeye başlamadan önce yavrularına yedirerek çoktan tüketmiş oluyorlar.

Yaklaşık 1,5-2 aylık süre içerisinde arıların doğadan topladıkları nektarı olgunlaştırarak peteklerin çoğunluğunu sırlamaları üzerine bal hasadını gerçekleştiriyoruz.

Arıların polenlerini ve pergalarını almıyoruz. Peteklerde konan polen ve perganın almış olduğunuz bala karışacağını ve böylece birlikte tüketilmesinin daha sağlıklı olacağına inanıyoruz.

Bugüne kadar yaptığımız bal hasatlarında bazı kovanlardan 10-15 kg bal alırken bazı kovanlardan hiç bal alamıyoruz. Dolayısıyla sağlıklı bir değerlendirme yapmak için ortalama bal hasadına bakmak gerekiyor. Bizim bu yıl kovan başına ortalama bal hasadımız yaklaşık 4 kg civarında oldu. Tabii bu miktarda balı hasat edebilmek için arı kovanının kışı atlatması için tüketeceği balı da hasat etmemiz gerekiyor. Bu nedenle temmuz sonu ağustos başı gibi hasat sonrası arılar, doğada da nektarın tükenmesi nedeniyle açlıkla baş başa kalıyor.

Biz BALI ALDIKTAN SONRA tüm kontrollü üretim tekniğini kullanan arıcılar gibi şeker şurubu ile besleme yaparak arıların kış boyu tüketecekleri gıdayı stoklamalarını sağlıyoruz.

Arılara ilaç veya kimyasal madde veriyor muyuz? Veriyorsak nelere dikkat ediyoruz? Verdiğimiz ilaç ve kimyasal maddeler balda kalıntı bırakır mı?

Arılara ilaç ve kimyasal madde vermemek için mümkün olduğunca koruyucu ve önleyici tedbirler alıyoruz. Bir hastalık durumunda öncelikle bitkisel ürünler, organik asitler ve kültürel yöntemler kullanıyoruz. Tedaviye cevap alınamaması durumunda ilaç ve kimyasal madde kullanıyoruz.

Arı hastalık ve zararlıları ile Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ruhsatlandırdığı ilaç ve kimyasal maddeleri kullanıyor, prospektüs ve kullanım kılavuzlarında yer alan bilgiler ışığında balda kalıntı bırakmayacak şekilde mücadele ediyoruz.

Tüketmiş olduğunuz balın üretildiği dönemlerde ne olursa olsun arılara balda kalıntı bırakacak herhangi bir ilaç veya kimyasal madde vermiyoruz.

Hatta bal akım döneminden çok önce tedavi edici ilaç ve kimyasal madde kullanımına son veriyoruz.

Şunu belirtmek isteriz, bal akım döneminde birçok arıcının yaptığı gibi şekerle beslemeye, ilaç ve kimyasal madde vermeye devam etsek daha çok kolonimiz olacağını ve daha çok bal elde edeceğimizi biliyoruz.

Daha az bal alacağımızı dolayısıyla daha az gelir elde edeceğimizi bildiğimiz halde bu uygulamaya devam ediyoruz. Ayrıca arıcılık alanında hayallerimiz bulunsa da herhangi bir ticari kaygı ile hareket etmiyoruz. Peki neden bu şekilde -daha az gelir elde edecek şekilde- üretim yapıyoruz?

Çünkü elde ettiğimiz balı ilk önce kendimiz tüketiyoruz. Almış olduğunuz balın diğer yarısını ya da yanındaki peteği biz tüketiyoruz. Bu nedenle kendi sağlığımız ve siz değerli dostlarımızın sağlığı için balın hem doğal olması hem de sağlıksız madde içermemesine dikkat ediyoruz. Bizim için önemli olan balın sağlıklı ve kaliteli olmasıdır.  

Ayrıca yaklaşık 20 yıldır arı ve balla iştigal etmiş olmamıza rağmen bir balın bal olup olmadığını, bakarak veya tadarak tespit edemiyoruz. Çünkü balın gerçek bal olup olmadığının laboratuvar ortamında analiz yapılmadan tespit edilmesi mümkün değildir.

Her yörenin, her coğrafyanın, hatta her dağın bile kendine has bir balı vardır. Bitki örtüsündeki çeşitlilik nedeniyle hepsi birbirinden farklı ballardır.

Bize göre aslolan damak tadına uygun olan GERÇEK balı tüketmektir.

Şunu da belirtmek isteriz; asia’s honey asya bal çiçek balıdır. Çiçek balı DONAR, KATILAŞIR. Kimileri "bal şekerledi" der buna. Şekerli bal da donar ancak çiçek balı da donar. Balın donup donmaması doğal olup olmadığını göstermez. Bu konuda da internet veya bilimsel çalışmalar üzerinden araştırma yapmanızı öneririz.

Dikkat! “asia’s honey asya bal DONAR”

Biz yukarıdaki izah ettiğimiz şekilde ve olması gerektiği gibi insani ve vicdani sorumluluğumuzun farkında olarak öncelikle kendimiz için ve sonrasında siz değerli dostlarımız için bal üretmekteyiz.

Ürünümüzü tercih etmenizi, hoş bir lezzet alarak, öncelikle hasta olmadan keyifle veya şifa bularak tüketmenizi; memnuniyetinizi sevdiklerinizle, şikayetinizi bizimle paylaşmanızı umuyoruz.

Saygılarımızla…

asia’s honey asya bal